Kıbrıs’ta tarih öncesi dönem içerisinde Taş, Bakır, Bronz ve Demir çağlarında konut mimarisine dair örnekler söz konusudur.
Yontma Taş Devri (MÖ 35000-10000) olarak da bilinen Paleolitik Çağ (Epipaleolitik Çağ, Eski Taş Çağı, Kabataş Devri) insanlığın ilk olarak ortaya çıktığı dönemden Neolitik Çağ’ın başlamasına kadar geçen süreci içermektedir. Paleolitik Çağ insanlarının ilk yerleşim yerleri ağaç kovukları, kaya sığınakları veya mağaralar olmuştur (Şekil 3). Bu dönem boyunca insanlar beslenebilmek için avlanmış ve yenebilir bitki toplamışlardır. Böylece göçebe hayatı sürdüren bu insanlar barınaklarını kolay kurulup, terk edilebilen malzemeler ve sistemleri kullanarak uygulamışlardır. Çevrede buldukları saz, dal, çamur gibi hafif malzemeler ile “geçici” barınaklarını inşa ederek, kalabalık gruplar halinde yaşamışlardır.
Şekil 3: Paleolitik Çağ (Habitat II, s. 380)
Dünya’da buzulların çözülmesiyle ilk insan hayatı başlamasına karşın Kıbrıs’ta Paleolitik Devri insan ırkına dair yaşam belirtisine rastlanılmamıştır [Gunnis, 1973, s.5].
Mezolitik çağla birlikte (MÖ 10000-7000) dünyanın bazı kesimlerinde yarı yerleşik hayat başlamıştır. Sıcak-yağışlı iklim şartları ve buna bağlı değişen bitki örtüsü dolayısıyla, insan toplulukları sürekli olarak yerlerini değiştirmeyip, yeterli yiyecek bulabilecekleri sabit köy yerleşimlerinde barınmaya başlamışlardır. Ev içlerinde veya çevrelerinde yiyeceklerini depolamak için küçük kilerler ve ocaklar gibi birimler oluşturulmuştur [Yıldız, 1997, s.18]. Ancak Kıbrıs’ta Paleolitik Çağ’da olduğu gibi Mezolitik Çağ’da da hiçbir yaşam izine rastlanılmamıştır.
Neolitik dönemde, avcı-toplayıcı yaşamdan çiftçiliğe yönelik yaşam tarzına dönmek gibi köklü değişikliklerin olduğu en önemli çağdır. Kıbrıs’ta Neolitik Çağla beraber ilk insan hayatı, ilk üretim ve mağara dışında ilk köy yaşamı başlamıştır. Önceleri ilk yerleşimler kuzey ve güney kıyılarında görülmüştür [Gunnis, 1973, s.5]. Ancak sonraları adanın iç kesimlerine, ormanlık alanlara doğru göç etmişlerdir. Burada Limasol’un güney kıyısında yapılan kazılarda farklı konut plan tipine rastlanmıştır. Bunlar daire, dikdörtgen planlıydılar. Zemin kat planı dikdörtgen şeklinde olanların köşeleri yuvarlatılmış ve duvarlarla örülmüştür. İç avlusu olmayan evlerde tuvalet gibi tesisatlar dışarıda uygulanmıştır. Dışarıda ocak olmadığı için yemek içeride hazırlanmaktaydı.
Petra Tou Limniti diye adlandırılan Güzelyurt Körfezinin karşısında bugünkü Yeşilırmak köyünün hemen yanındaki Yeşilırmak Taşı (Limnidi Kayalığı), Kalavassos, Sotira ve Neolitik devre ait en önemli yerleşme yeri olan Lefkoşa-Limasol yolunun 30. mili üzerindeki 250 metre çapındaki bir alana yayılmış Khirokitia, Neolitik çağın ilk yerleşim yerleridir (Şekil 5).
Şekil 5: Kıbrıs, Khirokitia Köyü (Karageorghis, 1982, s. 41)
Khirokitia’da daire şeklinde, temelleri yontulmamış moloz taştan, üzeri güneşle kurutulmuş balçık parçaları veya çamurla sıvanmış ağaç dallarıyla yapılan, büyük taş duvarlarla çevrili birçok evlerin kalıntıları bulunmuştur [Fletcher’s, 1996, s.30]. Bu tip evlere Tholos adı verilmektedir (Şekil 6).
Şekil 6: Khirokitia (Fletcher’s, 1996, s.32).
Khirokitia konutlarının çatıları, 1936-1946 tarihleri arasında P. Dikaios’un yaptığı kazı çalışmalarına göre kubbe şeklinde olmaktadır (Şekil 7).
Şekil 7: Khirokitia’da ki Tholos, 1936-46 yılları arasında Cyprus Department of Antiquities tarafından yapılan kazılar sonucu bulunmuştur (Nicolaou, 1968, s. 38).
Neolitik Çağın orta ve geç dönemlerinde de yerleşme yeri yine Khirokitia ve Kıbrıs’ın kuzey sahilleri Troulli ve Kurium’un birkaç mil kuzeyindeki Limasol’un güney kıyısındaki Sotira’dır (Şekil 8). Zemin kat planı dikdörtgen şeklinde, köşeleri yuvarlatılmış 52 cm kalınlığında duvarlarla örülmüştür [Nicolaou, 1968, s.15-16].
Şekil 8: Sotira’daki Neolitik Döneme ait yerleşim (Nicolaou, 1968, s. 39)
Pervin Abohorlu Doğramacı
Dr. Mimar