Resim6

Eski Çağda Konut Gelişimi

Kalkolitik Çağ (MÖ 3500-2300) ilk, orta ve son olmak üzere üç aşamada incelenmektedir. Kalkolitik Çağın ilk evresi olan Erken Kalkolitik’te nüfus artışıyla birlikte yerleşim yerlerinde de bir artış görülmektedir.

Kıbrıs’ta Erken Kalkolitik devrinde, kalın kerpiç duvarlı dikdörtgen ve daire planlı evler, ilk kez kapı ve pencerelere sahip olmuşlardır. Bu devirde ilk yerleşim yeri, Limasol’un 13 km batısında, güney sahilindeki Erimi’dir. Erimi’de bulunan evler, daire planlı, üstü ağaç dalları ile örtülü ve çamurla sıvanmaktaydı [Yıldız, 1997, s.32]. Kalkolitik devrin geç döneminin yerleşim yeri de, Kıbrıs’ın kuzey sahilinde yer alan Ambeliku (Bağlıköy)’dur. Diğer yerleşim yerleri; Lemba-Lakkous, Kalavassos, Lapethos, Kiti’dir [Kyrris, 1985].

Eski bronz devrine (MÖ 2100-1600) ait konut mimarisiyle ilgili çok az bilgi bulunmaktadır. İlk yerleşim yeri Alambra’da bulunan konut planları L-şeklinde, 2 odalı ve iç avludan oluşmaktaydı [Yıldız, 1997, s.50].  Philia, Vounous ve Ambelikou’da da ilk yerleşmeler gözlemlenmektedir. Bu dönemde insanlar sahilden uzaklaşmış ve vadilere göç etmiştir. Trodos dağları etrafında çiftçi ve çoban kulübeleri yapmışlardır. Yüksek duvarla çevrilmiş bağımsız iç avlularında  hayvan yetiştirilirdi.

Orta Bronz Devrinde (M.Ö. 2100-1600) Alambra, Kalopsida, Bağlıköy (Ambeliku) ve Karmi’de bir-iki oda, iç avlu, veranda, hayvan kümesleri ve salondan oluşan evlere rastlanmıştır. Geç Bronz Devrinde (M.Ö. 1600-1050) en önemli yerleşim yeri Enkomi idi [Yıldız, 1997, s.64]. L plan şemalı evler; 2 odalı, önünde iç avlusu ve etrafı duvarlarla çevriliydi. Çiftlikle uğraşmak gibi sosyal hayatlarına ilişkin bilgiler Vuni tapınaklarındaki kil çizimlerinden öğrenilmiştir.

Demir devrinde, bronzun yerini demir yavaş yavaş almaya başlamıştır. Demir devri Geometrik (M.Ö. 1050-700), Arkaik (M.Ö. 700-475) ve Klasik Devir (M.Ö. 475-325) olarak üçe ayrılmaktadır. Geometri devrinde ilk yerleşmeler Salamis, Ktima ve Lapethos’da görülmektedir. Geometrik devirde mimari geliştirilemedi, ancak Arkaik ve Klasik devirde konut mimarisi gelişmiştir. Buna en güzel örnek Vuni Sarayı’dır. Arkaik dönemin yerleşim merkezleri Tamassos, Kition (Kitium), Amathus’dur. Kition’da dikdörtgen plan şekline sahip taş temel üzerine kerpiç duvarlı odalar inşa edilmekteydi (Şekil 9). Klasik devrin yerleşim yerleri ise Vouni, Salamis, Amathus, Kourion ve Kouklia’dır [Nicolaou, 1968, s.6].

Şekil 9: Kition (Karageorghis, 1982, s. 97)

MÖ 79’daki deprem tüm Helenistik dönem binalarını yok etmiştir. Bu yüzden Helenistik dönem mimarisi ile ilgili çok az bilgi mevcuttur (MÖ 325-50). Yerleşim yerleri; Salamis, Baf, Kouklia’dır. Konutların kuzey kısmında iki adet dar ve uzun odalar, güney kısmında ise iç avluyla ilişkili zeytin depolamak için kullanılan odalar bulunmaktaydı. Odalar ısıtılıyor, kanalizasyon ve su pompalama sistemleri sağlanılıyordu [Nicolaou, 1968, s.8].

Roma Dönemi’nde (MÖ 50-330) Baf’da bir konutta yapılan kazı çalışmalarında, merkezde atrium ve bunun çevresinde birçok sayıda zemini mozaikle döşenmiş odalar olduğu saptanmıştır. Fresklerle bezenmiş duvarları, tuğla kiremitli çatısı ve kanalizasyon sistemi bulunmaktadır. Salamis’teki evlerin kare iç avlusu mozaikle döşenmiştir. Bu dönemdeki yerleşim yerleri; Salamis, Kouklia, Baf, Soli, Kourion’dur [Karageorghis, 1968, s.199-204].

Kırsal bölgelerde, bahçe duvarlarıyla sınırlanmış, çiftçilik ve meyve bahçesi amaçları doğrultusunda kullanılan iç avlulu tek katlı evlere domus denirdi [Demi, 1997, s.12]. Eve önce güneye bakan iç avludan girilir, buradan da oturma odasına geçilirdi (Şekil 10). Yaz aylarında rahatsızlık veren güneş ışınlarına karşılık, güney cephesine sundurma yapılırdı. Böylece yazın dik olarak gelen güneş ışınlarından, evin iç kesimlerini (oturma odası) korurken, kışın da yatay olarak gelen güneş açısı evleri ısıtmaktaydı. Güneye bakan iki eleman olan iç avlu ve sundurma bir evin olması gereken temel özelliklerindendir [Demi, 1997, s.12].

Şekil 10: İç avlulu evler (Demi, 1997, s.12)

 

Pervin Abohorlu Doğramacı

Dr. Mimar